Nazlı’nın Defteri
Sergi, Grafik ve Etkileşim tasarımı
İşveren:
Koç Üniversitesi
225 m2
Sergi, Ressam, arkeolog ve Müze-i Hümayun’un kurucusu olarak tanınan Osman Hamdi Bey’in kızı Nazlı Hamdi’nin, 14-18 yaşları arasındayken tuttuğu defteri merkeze alıyor. Küratör Edhem Eldem’in deyimiyle Sinekten yağ çıkarır gibi sadece bir defterden sergi açılabilir mi? Bitmemiş, eksik, tamamlanmamış, keyfi bir belge ile tarihçi nasıl çalışır? soruları sergi tasarımındaki yaklaşımımızı da belirledi. Sergiye konu olan defter, eve gelen ziyaretçilere ya da seyahatlerde karşılaştıkları dostlara uzatılan, ziyaretçilerin de “Nazlıcığım ne kadar hoşsun.” türünden notlar düştükleri basit bir defter. Tabi ev sahibi Osman Hamdi Bey olunca ziyaretçiler de Servet-i Fünun yayıncısı Ahmed İhsan’dan arkeolog-casus Gertrude Bell’e, Bavyera Prensi Rupprecht’ten Şair Nigâr’a kadar uzanan otuzun üzerinde farklı karakterden oluşuyor. Sergi tasarımında mekana yayılan bir hikaye anlatmaya çalıştık. Ziyaretçileri uçuşan çerçevelerden oluşan bir yerleştirme karşılıyor, ardından Nazlı ve Gebze’deki evleri hakkında bilgi aldıktan sonra ziyaretçi yavaş yavaş onu karşılayan dev Nazlı portresine ve defterin kendisine doğru ilerliyor. Ardından da büyük bir masa ve defterin sayfalarındaki tüm karakterlerin sıralandığı ana sergi mekanı ile karşılaşıyor. Masanın bir bölümünde ise tüm karakterler arasındaki ilişkileri gösteren interaktif bir yerleştirme var. Amacımız mekanı bir sanat galerisi havasından çıkarıp tıpkı defterdeki yazılar gibi daha samimi ve uzun zaman geçirilebilecek bir yere dönüştürmekti.
30 Nisan -10 Haziran 2014